top of page

KISA HÄ°KAYELER

Bu bölümde, yazabildiÄŸim küçük hikayeleri yayınlayacağım

COSMOS

Bu hikaye, iÅŸlediÄŸi bir cinayetin ardından cosmos tuvaline sıçrayan kanın etkisiyle büyülenen bir mermer ustasının sakin yaÅŸamının nasıl durdurulamaz bir seri katil hikayesine dönüÅŸtüÄŸünü anlatmaktadır.

1.Bölüm: Gergin Geçen Trafik

 

Her sabah gibi, bu sabah alarmdan önce uyandım. Zihnimde gök yüzü gibi karanlıktı. Bugünü yaÅŸama umuduyla kalktım, yüzümü yıkadım, giyindim ve kahvaltı yaptım. Sonunda dışarı çıktım, güneÅŸ artık kendini gösteriyordu, ama soÄŸuk bir kış sabahıydı. Buz gibi havayı burnumdan içime çekerek güzel bir gün diledim kendime.

 

Arabama bindim, müziÄŸin sesini yükselttim ve anlamadığım sözleri taklit edercesine bağıra bağıra ÅŸarkı söyledim. Trafik biraz yavaÅŸlamaya baÅŸladı, yavaÅŸladı ve artık araçlar ilerlemekte çok zorlanıyordu. MüziÄŸin sesini kıstım ve kendi kendime "Bunu yapabilirsin, evet, bugünü dünden daha iyi hale getirebilirsin" dedim. Tekrar müziÄŸin sesini açmak istedim ama tam 28 dakika beklediÄŸim ÅŸeritte ilerlerken soldan bir araç önüme kırdı, ve girmeye çalıştı. Önümdeki araçla aramda biraz mesafe olduÄŸundan dolayı engelleyemedim ve zahmetsizce 29 dakikada herkesin önüne geçti. Birkaç dakika bekleyemeyip en saÄŸ emniyet ÅŸeridinde girerek hızlıca uzaklaÅŸtı.

 

36.dakikam ve her geçen süre benim için gitmemi biraz daha geciktiriyordu. Yine zihnim kararmaya baÅŸladı, müzik çoktan kaybolmuÅŸtu. Camları sonuna kadar açtım, dışarıdan gelen yoÄŸun karbon dioksit aracımın içine dolmaya baÅŸladı, kornaların sesi hiç durmuyordu. Åžimdiden zihnim yorulmuÅŸtu, donuk bakışlarımı önümdeki araçtan hiç ayırmadım. Trafikte 57. dakikam, önüme giren araç sayısı belki 7 belki 8'di, buna raÄŸmen sakinliÄŸimi korudum ve trafik hızlanmaya baÅŸladı. Yol açıldıkça aracım hızlanıyordu, biraz daha sakinleÅŸiyor ve kendimi iyi hissediyordum. YoÄŸun ve stresli trafik sonrası atölyeme giriÅŸ yapabildim. Müzik dinlemek için Spotify'den beÄŸendiÄŸim caz müziklerinden oluÅŸturduÄŸum oynatma listesini baÅŸlattım ve kendime büyük bir kahve alarak, canlandırmamı bekleyen mermerlere odaklandım.

2.Bölüm: Anların DeÄŸerini Anlamak

​

Hiç bitmeyecek sandığım bir haftanın sonuna geldim. Bu hafta sonu atölyeye gitmeyecek ve önümüzdeki haftayı planlayacak deÄŸildim. Cumartesi sabah saat 8.47'di ve daha uzun uyumayı düÅŸünüyordum, ama tamamen enerji dolu uyanmıştım. Hemen kalktım, duÅŸa girdim, yoÄŸun bir haftada hiç dokunamadığım evimi biraz toparladım, hazırlandım ve sırt çantamı aldım. Dışarı çıktım, aracıma yöneldim, ama yürümek için güzel ve temiz bir hava beni vazgeçirdi.

​

Dört sokak ileride Starbucks dükkanına girdim. Dükkanın her yeri acı ve mükemmel bir kahve kokusuyla doluydu. Sabah olduÄŸu için sıra yoktu. Barista'dan küçük boy fincanda americano rica ettim. Kahvemi aldım ve dükkanda en sevdiÄŸim 2. katta metro durağı ve yaya yolununa bakan cam kenarına oturdum. Kalabalıkta insanların sürekli bir ÅŸeyler yetiÅŸtirmek için aceleci tavırlarını, koÅŸuÅŸturmalarını izledim. Dünya'nın neden böyle bir düzene sahip olduÄŸunu düÅŸündüm. Daha iyi ve daha sakin bir yer olabilir miydi düÅŸüncesiyle camdan dışarı dalmıştım.

​

Birden gözüme kucağında bir kediyi seven yaÅŸlı, güler yüzlü bir kadın takıldı. Kırmızı bir ressam beresi takıyordu. GüneÅŸten parlatan beyazlamış saçları ve yeÅŸil gözleri ışıl ışıldı. Yüzünde çok tatlı bir tebessüm vardı, sanki kediyi kontrol ediyordu. Kedi, yaÅŸlı kadının bacaklarında uzanmış, gözlerini kısmış bir ÅŸekilde yukarı doÄŸru kadına bakıyordu. Buz gibi gecenin soÄŸundan sonra sıcacık bir ilgi görmüÅŸtü, eminim çok mutluydu.

​

Kahvem bitmek üzereydi. Günde yüzlerce kiÅŸinin oturduÄŸu deri koltukta geriye doÄŸru yaslandım ve yine maalesef hayatı sorguladım. GeçmiÅŸe bir daha geri dönemeyeceÄŸinin farkında olmayan o gençlerin koÅŸuÅŸturmasını ve geçmiÅŸi düÅŸünmeyip anı yaÅŸayan o teyzeyi düÅŸünmeden edemedim. 34 yaşındaydım ve hiçbir ÅŸeyin daha geç olmadığını biliyordum. Bazı kararlar almam gerektiÄŸinin farkındaydım.

3.Bölüm: Kuzen BuluÅŸması

 

Ertesi sabah oldu, yatağımda uzanıyor ve yine düÅŸüncelere dalıyordum. Telefonumun titreÄŸini duydum, rahatsız etme moduna aldığıma emin olmama raÄŸmen... Saat 09.42'ydi. Yatağımdan kalkıp kendime bir fincan lungo yapmak için kahve makinesini baÅŸlattım. Kahvemin olmasını beklerken telefona baktım; mesaj kuzenim Lara'dan gelmiÅŸti, "ÖÄŸlenden sonra bir ÅŸeyler yapalım mı? Hem Elsa'yı da çağır, bayadır görüÅŸmüyoruz." Elsa benim kız arkadaşım, son 2 gündür yoÄŸun olduÄŸum için pek muhabbet edememiÅŸtik. Her aradığında yoÄŸunluktan meÅŸgul olduÄŸumu söyleyip görüÅŸmeyi kısa tutuyordum. ÖÄŸlenden sonra hep beraber buluÅŸmamız iyi olurdu.

​

"Olur kuzen, sen de Lisa'yı çağır, bir yerde oturup kahve içeriz" dedim. Kahvemi aldım, pikabımı açtım ve koltuÄŸuma kedim Latte'nin yanına oturdum. Telefonumdan Elsa'yı aradım: "Selam, naber, nasılsın?"

​

"Selam, her ÅŸey yolunda. Dün gece yeni aldığım tuvale evrenle ilgili bir ÅŸeyler çizmeye baÅŸladım, biraz geç yattım ama yorgun deÄŸilim. Sen nasılsın, nasıl gidiyor?"

​

"Bende de her ÅŸey yolunda, bildiÄŸin gibi. SipariÅŸler, sanat galerileri koÅŸturuyorum. Bu hafta çok yoÄŸun geçti. ÖÄŸlenden sonra Lara çağırdı, seni de görmek istiyormuÅŸ. Hep beraber oturup sonra seninle birlikte birÅŸeyler yaparız, sadece sen ve ben, eÄŸer uygunsan?"

​

"Olur tabi, hazırlanıp çıkayım o zaman."

​

"Tamamdır, bende hazırlanıyorum.”

​

Latte'yi biraz daha sevip koltuÄŸumdan kalktım, traÅŸ oldum ve ekose piyamamın üstüne kabanımı giyip scooter'ımla 1 km aÅŸağıdaki kuzenlerimin sürekli takıldığı retro tarzı Hurma cafeye gittim. Kuzenlerim çoktan gelmiÅŸ, kül tablasını doldurmuÅŸlardı ve bizi bekliyorlardı. Lara, "Barlas bey, hoÅŸ geldiniz efendim. Sevgili kuzenim, neden zamanında gelmiyorsun bizi bekletiyorsun?" diyerek bana sarıldı. Lisa, "Evet kuzen, neden ablamı bekletiyorsun ve pijamanla ortalığı yakıyorsun?" dedi gülerek. O sırada Elsa kapıdan içeriye girdi, uzun elbisesi ve yuvarlak gözlükleriyle...

​

Beraber masaya oturduk, sipariÅŸlerimizi verdik, muhabbet ettik. Elsa hepimizin yoÄŸun çalıştığını biraz ara vermemizi, bir yerlere gitmemizi tavsiye etti. Evet, benim için iyi olurdu ama önümüzdeki iki hafta benim müsait olmadığımı, onlara katılmayacağımı söyledim. Sonrasında kız kıza kamp yapacaklarına karar verdiler ve benim de piÅŸman olacağımı söylediler. Elsa, sahile inmek ve biraz yürüyüÅŸ yapmak istediÄŸini söyledi. Kuzenlerle vedalaşıp cafeden ayrıldık.

4.Bölüm:

bottom of page